Yaprak Dökümü ve Fatmagül’ün Suçu Ne? dizilerinin senaristlerinin yanıtı şöyle:
Sayın milletvekilinin, dizi senaryo yazarları ve özellikle bizim hakkımızdaki tıbbi teşhisini hayretler içinde ve büyük bir üzüntüyle öğrendik. Bu; hakaret ederek, sopa göstererek sindirmeye çalışmanın son noktasıdır. Bu hakaret ne yazık ki, çok önemli bir kurumun başkanı olan, bir milletvekilinin ağzından talihsizlikle çıkmıştır diye düşünmek istiyoruz.
“Ruh hastaları, şuur altındaki sapıklıkları yazarak kitleleri etkiliyorlar.” cümleleri bir kurumun başkanının, bir milletvekilinin kendi ülkesinin sanatçısına bakışını gösterir.
Bu hakaret karşısında ne yapmamız gerektiğini bilemiyoruz. Kanunların bizi “bir milletvekiline” karşı nasıl koruyacağı konusunu araştıracağız tabi ki. Bu hakarete sessiz kalmayacağız. “Altı korumayla geziyorlar” cümlesini hele hiç anlamış değiliz. Niye korumayla gezelim, niye biz hedef olalım, neden veya kimlerden çekinip korkalım?
Biz yaptığımız işle gurur duyuyoruz. Evet dizilerimiz son yıllarda Arap Yarımadasında, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde ve Azerbaycan’da büyük bir ilgiyle izleniyor. Senaryolaştırdığımız kitap yurt dışında da en çok satanlar listesine giriyor, ülkenin tanıtımına büyük katkıda bulunuyor.
Yineliyorum, bundan büyük gurur duyuyoruz. Bu başarıyla övünüleceği ve bu tanıtıma destek olunacağı yerde “bu dizileri izlemeyin” denilmesi, dizileri yazan sanatçılar için ruh hastası, sapık bilinçaltlarındaki sapkınlıkları empoze ediyorlar cümlelerinin kurulması hayrete düşürücüdür.
Biz, daha da acıklı, daha da çaresiz durumların, her gün üçüncü sayfalarda yer aldığı gerçek hikâyelerin dramını senaryolaştırıyoruz. Bizce yetkililerin, bu olayların faillerinin peşine düşmesi ve bu olayların mağdurlarına destek olması ve bu konuları kamuoyunda yüksek sesle söyleyenlerin yanında olması gerekir.
Akıl sağlığımız da ruh sağlığımız da yerindedir. Sapıklık ve sapkınlık içinde değiliz
Kamuoyuna duyurulur.
“Ruh hastaları, şuur altındaki sapıklıkları yazarak kitleleri etkiliyorlar.” cümleleri bir kurumun başkanının, bir milletvekilinin kendi ülkesinin sanatçısına bakışını gösterir.
Bu hakaret karşısında ne yapmamız gerektiğini bilemiyoruz. Kanunların bizi “bir milletvekiline” karşı nasıl koruyacağı konusunu araştıracağız tabi ki. Bu hakarete sessiz kalmayacağız. “Altı korumayla geziyorlar” cümlesini hele hiç anlamış değiliz. Niye korumayla gezelim, niye biz hedef olalım, neden veya kimlerden çekinip korkalım?
Biz yaptığımız işle gurur duyuyoruz. Evet dizilerimiz son yıllarda Arap Yarımadasında, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde ve Azerbaycan’da büyük bir ilgiyle izleniyor. Senaryolaştırdığımız kitap yurt dışında da en çok satanlar listesine giriyor, ülkenin tanıtımına büyük katkıda bulunuyor.
Yineliyorum, bundan büyük gurur duyuyoruz. Bu başarıyla övünüleceği ve bu tanıtıma destek olunacağı yerde “bu dizileri izlemeyin” denilmesi, dizileri yazan sanatçılar için ruh hastası, sapık bilinçaltlarındaki sapkınlıkları empoze ediyorlar cümlelerinin kurulması hayrete düşürücüdür.
Biz, daha da acıklı, daha da çaresiz durumların, her gün üçüncü sayfalarda yer aldığı gerçek hikâyelerin dramını senaryolaştırıyoruz. Bizce yetkililerin, bu olayların faillerinin peşine düşmesi ve bu olayların mağdurlarına destek olması ve bu konuları kamuoyunda yüksek sesle söyleyenlerin yanında olması gerekir.
Akıl sağlığımız da ruh sağlığımız da yerindedir. Sapıklık ve sapkınlık içinde değiliz
Kamuoyuna duyurulur.