Issız Adam korkutacak

Hüseyin TÜRKER
By -
0

“Issız Adam”la kariyerinde patlama yaşayan ve şimdilerde yeni dizisinin yayına girmesi için gün sayan Cemal Hünal, kardeşi Kerem’le çekmeyi planladığı korku filmi için de kolları sıvadı. Hünal, uzun zamandır senaryosu üzerinde çalıştığı filmde, hatalar zincirinin nasıl bir dehşet yaratabileceğini anlatacak.

Yeni diziniz “Seni Bana Yazmışlar”da canlandıracağınız karakterin, “Issız Adam”daki rolünüze benzediği söyleniyor, doğru mu bu?
- Profil açısından doğru bir analiz. Dizideki karakterim Yalçın da filmdeki gibi restoran işletmecisi, çapkın, umarsız. Kendi duygularını her şeyin önünde tutan biri. Farkı ise çok sosyal ve kendinden emin olması. Can sıkıcı derecede de komplekssiz.
   
Sizin bu karakterle bağdaşan yönleriniz var mı?  
- Hiç yok.

Bu rol size teklif edildiğinde, “Issız Adam” karakterinin üzerinize yapışıp kalmasından endişe duymadınız mı?
- Aslında benim genel olarak sıkıntım o. Ben sürekli farklı roller arıyorum. Hatta “Adanalı”da kötü adamı bile oynadım. Her oyuncu mümkün olduğu kadar farklı roller oynamak ister. Kendi potansiyelini keşfetmenin yolu budur. Ama bu projeyi seçmemdeki etken, senaryonun çok hoşuma gitmesi oldu. İkinci faktör de kadro oldu.
 
Dizi ne zaman başlıyor?  
- 30 Temmuz’da.
 
Bu süreçte “Aşk Kokusu” adlı oyununuza devam edecek misiniz?
- Evet, oyuna devam ediyorum.

KORKU FİLMİ ÇEKMEK DRAMADAN DAHA KOLAY

“Aşk Kokusu”ndaki rol arkadaşınız Akasya Asıltürkmen’in, dizi çekimleri nedeniyle oyunu bıraktığı söylendi. Sizde de böyle bir durum ortaya çıkmasın?
- Bir tiyatro oyunu, diziye başlanıyor diye ayrılmayı gerektirmez. Ben ayrılmıyorum. Bu sene “Aşk Kokusu” devam edecek. Hatta yeni bir oyun yapmayı da planlıyoruz.

Bu arada sizin de senaryo çalışmalarınız varmış. Ne zaman film olacak peki o senaryolar?
- Kardeşim Kerem, animatör ve yönetmen. Onunla senaryosunu benim yazacağım uzun metraj filmler çekmek istiyoruz. Aksilik olmazsa bu yıl bir korku filmiyle başlayacağız.

Neden korku filmi çekmek istiyorsunuz?
- Aslında iyi bir korku filmi üretmek, iyi bir drama üretmekten daha kolay. Korku filminin belli bir izleyici kitlesi var biz de bu kitlenin içindeyiz; özellikle de kardeşim...

Sizin korku filminiz de metafizik unsurlara mı dayanacak?
- Hayır. Gerilim ve kovalamaca üstüne kurulu... Hatalar zinciriyle dehşete dönüşen bir olayı konu alıyor. Film, kırsal yörede geçecek.

Türk sinemasında beğendiğiniz korku filmi örnekleri var mı?
- Türk sinemasında yapılan korku filmlerinin neredeyse hepsini gördüm. Hepsinde sevdiğim şeyler var ama hiçbiri benim için bütün olarak “iyi” değil. Genelde ya hikâyeyle ilgili ya da teknik bazı eksiklikler oluyor.

SİVAS CİRİT TAKIMINDA LİSANSLI SPORCUYUM

Bir zamanlar “At binmeyi sevişmeye tercih ederim” diyordunuz. Geçen seneki kazadan sonra hâlâ aynı şeyi söyleyebiliyor musunuz?
- O kazada suratım dağıldı. Elmacık kemiğim 3,5 santim göçtü. Altı saat ameliyatta kaldım. Ama evet, hâlâ aynı şeyi söyleyebiliyorum. Hatta Cüneyt Arkın zamanında Türk filmlerine at götüren Apo’yla bir çiftlik kurduk. Ben filmlerde oyuncuların rahat binebileceği, aynı zamanda dublörlerin üzerinde tehlikeli hareketler yapabileceği atlar yetiştirmek istiyordum. Bu sene tarihi projelere yönetmenlerin ve oyuncuların memnun kalacağı atlar vereceğiz. Aynı zamanda burayı atlı okçuluk araştırma ve eğitim merkezi olarak da kullanacağız.

Siz de eğitim verecek misiniz orada?
- Tam olarak bir eğitmen diyemem kendime.

At üzerinde zor sahneler çekebilir misiniz peki?
- Bizim ekibe gelen işlerde dublörlük yapıyorum zaten... Ben Sivas cirit takımında lisanslı oyuncuyum bu arada.

At tutkusu nasıl başladı sizde?
- Bilmem. Bu benim için “Niye çikolata seversin?” sorusuna yanıt aramak gibi bir şey.

LALE’YLE İLK FIRSATTA EVLENECEĞİZ

İlk evliliğinizi genç yaşta çocuk sahibi olma ümidiyle yapmışsınız. Peki artık istemiyor musunuz evlenip baba olmayı?
- İlk evliliğimle ilgili artık yorum yapmıyorum çünkü Lale’nin (Cangal) keyfi kaçıyor.

Lale Hanım’la ne zaman evlenmeyi düşünüyorsunuz?
- İlk fırsatta.

Hayatınıza giren kadınlar için “Hepsi de kaçık kadınlardı” demişsiniz. Lale Hanım için de bu geçerli mi bu?
- O, başka... Ayrıca benim için kaçık, sahip olduklarına kanmayan, hayatın peşinden koşan, daha iyisini yaşamak için efor sarfeden insan demektir.

Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)